Herkese merhabalar. Benim adım Okan. 25 yaşında, şuan üniversite mezunu, bir firmada stajyer mühendis olarak çalışan bir gencim. Seks hikayesi okuma alışkanlığını da üniversite öğrencisi olduğum zamanlara borçluyum. Boş zamanlarımda sık sık girer okurdum eskiden. Bir seks hikayesi okuduğum zaman onun gerçek mi yoksa yalan mı olduğunu da pat diye anlarım. Belki yanıldığım oluyordur ama ben bu konuda kendime güveniyorum.
Okuduğum hikayeler genelde her kategoride olsa da genellikle türbanlı seks hikayesi okumayı daha çok severim. Aslında öyle bir fantezisi olan ya da kapalı insanlara ilgi duyan biri değilimdir ama bu hikayeler bana genellikle Rabia ablayı hatırlatır. Bu yüzden de bu hikayeleri okurken bazen onu düşünür, hatta hikayedeki karakterlerin yerine de Rabia abla ve kendimi koyarım. Bunun nedenini anlatacağım aşağıda ama önce şunu belirtmem gerekiyor ki bu hikayeyi yazıp yazmamak arasında çok tereddüt ettim. En sonunda da ne zararı olabilir ki diye düşünerek ben de kendi başımdan geçen gerçek türbanlı seks hikayesini anlatacağım.
Olay bundan yaklaşık 2,5 sene önce falan başladı. Ben o zamanlar pek seks hikayesi okumayan, daha çok video izleyerek mastürbasyon yapan, ergen sayılacak bir gençtim. Üniversiteyi yeni kazanmıştım ve hem ailemin, hem de komşuların gözünde inanılmaz zeki olarak görülüyordum. Mühendislik kazandığım an birden çevremin yıldızı olmuştum. Komşular ve akrabalar çocuklarını benimle konuşmaya gönderip, akıl falan vermemi istemeye başladılar.
Oturduğumuz yerde bir komşumuz daha vardı, Rabia abla. Rabia abla genç yaşta evlenmiş, çirkin ve hayvan bir kocası olan, 12 yaşında oldukça zeki bir çocuğu olan 32 yaşındaki bir kadındır. Rabia abla, benim şimdiye kadar gördüğüm en güzel yüze, en biçimli vücuda sahip bir kadın. Hani seks hikayelerinde falan böyle abarta abarta yazarlar ya İnanın o abartının kat be kat üstünde bir kadın. Bu yüzden de kocası oldukça tutucu ve kıskanç.
Rabia abla bir gün bize misafirliğe geldiğinde oğlunun matematik derslerinin çok kötü olduğunu ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de mühendisliği kazandığım için sayısalımın iyi olduğunu biliyordu. Benden rica etti, ben de seve seve yardımcı olabileceğimi söyledim. Haftanın birkaç günü onların evine gidip ders çalıştıracaktım. İşte o tipik türbanlı seks hikayesi benim için böyle başladı. Ama tabi ki aklımda hiç seksüel bir şey yoktu. Daha doğrusu böyle bir şeyin olması benim için sadece bir fantezi olabilirdi.
Rabia ablalara ilk gittiğim gün, bana bayağı hürmet göstermişti. Biz masada ders çalışırken masada çay, kek, börek, kuruyemiş ya da meyve gibi yiyecekler hiç eksik olmadı. Biz ders çalışırken bazen gelir yanımızda otururdu, bazen de gidip kanepede uzanırdı. Ben ise hep göz ucuyla onu keserdim. Masada oturduğu zaman biraz bonkör davranan tişörtünün yakasından görünen gerdanı ve göğüslerinin başlangıç çizgisine çaktırmadan bakarak, uzandığı zamanlarda da altına tayt giymiş olmasına rağmen belli olan vücut hatları ile göz banyosu yapmaya çalıştım. En azından kendime akşam için mastürbasyon malzemesi topluyordum. Nitekim öyle de oldu, gece sikim elimde, kafamda uydurduğum ve başrolünde ikimizin olduğu seks hikayeleri ile kendimi zevkin akıntısına bıraktım.
Bir sonraki gittiğimde Rabia abla temizlik yapıyordu. Niyeyse bu durum beni çok sevindirdi. Çünkü bu aynı zamanda onu eğilirken ve çalışırken izleme imkanı verecekti. Fakat biz derse başladığımızda o da temizliğe son vererek dikkatimizi dağıtmak istemedi. Bu durum beni biraz üzdü çünkü tam da altına etek giymişti ve eteği diz kapaklarındaydı. Üstelik çorap da giymemişti. En azından belki kanepede uzanır diye bekledim ama nafile, gelip yanımıza oturdu. Yine masaya bir sürü atıştırmalık şeyler getirmeyi de ihmal etmedi. Bense bir yandan çocuğa ders anlatmaya odaklanmaya çalışıyordum, bir yandan da ceviz içi yiyordum. Yediğim ceviz içlerinden biri elimden yere düştü. Ben masanın altına girip onu almak istediğimde öyle bir manzara ile karşılaştım ki, birden dumura uğradım. Rabia abla otururken bacaklarını bayağı açmıştı ve bacaklarının arasındaki iç çamaşırı görünüyordu. Üstelik bu iç çamaşırı, amının çizgisini bile belli ediyordu. Daha ışıklı bir ortamda olsaydı, amını olduğu gibi görebileceğimden adım gibi eminim. Birden bana “bulamadın mı” diye seslenince tekrar dünyaya dönüp, yaptığım saçmalığın farkına vardım. Masadan kalktığımda Rabia abla bana biraz kızgın, biraz imalı bakıyordu. Ya da suçlu psikolojisi ile bana öyle geldi. Fakat buna rağmen biraz sonra ben yine kalemimi düşürecek ve iki saat de onu bulamayacaktım.
Ben her ders vermeye gittiğimde Rabia abla ile biraz daha fantezi dünyasına dalıyor, her gün kendime 5 türbanlı seks hikayesi senaryosu uyduruyordum. Artık her geceki mastürbasyonun baş kahramanı olmuştu. Ama işte insanoğlu az ile yetinmiyor. Bu sefer de kafam da hep biraz daha ileri gitmenin planlarını yapmaya başladım. Ah keşke bir kere dokunabilsem, bir kere sürtünerek geçsem, keşke elim sallanırken götünü avuçlasa gibi fırsatlar kollamaya başladım ama Rabia abla hiç falso vermedi. Göstermeyi oldukça sevmesine rağmen, tensel yakınlık kurabileceğim hiçbir pozisyonda bulunmadı. Kendi kendime buna da şükür diyordum, en azından kocasının evde olduğu zamana denk gelmiyorum.
Bir gün yine ders çalışırken Rabia abla bize kahve yapmak için mutfağa gitti. O gün, oldukça bol ve neredeyse bileklerine kadar uzanan bir etek giymiş, üzerine de dar bir tişört giymişti. Türbanı yine her zamanki gibi kafasındaydı. Çocuğa birkaç problem ve soru verdikten sonra ben de mutfağa gittim. Rabia abla parmak uçlarına kalkmış üst raflardan birine uzanmaya çalışıyordu. O an o cesareti nereden buldum bilmiyorum ama “dur abla yardım edeyim” deyim arkasına geçip ben uzandım rafa. Bunu yaparken de taş gibi olmuş sikimi arkadan ona iyice bastırdım. Size yemin ediyorum, sikimle kalçasının her bir zerresini hissettim. Uzanıp aldığımda bir adım geri çekildim. Rabia abla bana yüzünü dönüp dehşetli gözlerle baktı. İşte hata yaptığımı tam o anda anladım. “Ne yapıyorsun sen” diye kısık sesle ama olabildiğince sinirli bir şekilde azarladı. Sonra içeri gidip, oğluna para vererek onu bakkala kahve almaya gönderdi. Çocuk kapıdan çıkınca tekrar mutfağa geldi ve bu sefer daha yüksek bir sesle “ne yaptığını sanıyorsun sen” diye bağırdı. Artık benim için geri dönüş yoktu. Olay patladı bir kere. Önce itiraf etmek için elimi omzuna koyup “abla” diye lafa başladım. Ama elimi sert bir şekilde iterek bağırmaya devam etti.
Rabia ablanın bağırmaları kulağımda çınlıyordu. Artık dayanması oldukça zor bir tona yükselmişti. Dayanamadım, saçından tuttum ve yere doğru çektim. Yüzüstü yere yapışınca üzerine çıktım ve eteğini kaldırdım. Hala çırpınıyordu ama öyle bir kitlemiştim ki hareket edebilme şansı bile yoktu. Külotunu aşağı çektiğimde artık çırpınmayı bırakmıştı. Ben de onu serbest bıraktım ama hala kalkmıyordu. Hiç zaman kaybetmeden pantolonumu diz kapağıma kadar indirdim. Sikimi amına dayadığımda Rabia abla “Okan yapma nolur” dedi. Ama yapmamam için herhangi bir mücadele de göstermiyordu. Yavaş yavaş içine girdiğimde ses çıkarmamasına rağmen yerdeki halıyı tırnaklıyordu. Hızlı bir şekilde gidip gelmeye başladığımda ise artık inlemeleri de başladı. Halıyı parçalayacak şekilde sıkıyor, tırnaklıyor ve vuruyordu.
Birkaç dakika boyunca Rabia ablaya mutfağın halısının üzerinde gidip geldim. O ara kapı zili beni kendime getirdi. Ama durmadım, yaklaşık bir 20 saniye daha hızlı bir şekilde gidip gelince içine patladım. Şimdiye kadar hiç karşı koymayıp, sesini çıkarmadan uslu duran Rabia abla ağlamaya başladı. Külotunu çekip banyoya koştu. Ben de ayakkabılarımı giyip daireden çıktım. Apartmanın girişinde de hala zile basan çocuğu gördüm. “Nereye Okan abi” deyince işim çıktığını, sonra devam edeceğimizi söyleyip oradan uzaklaştım.
O eve bir daha gitmedim, Rabia ablalar da birkaç hafta içinde taşındı. Belli ki kimseye bir şey söylememişti. Ama ne yalan söyleyeyim, hala en iyi seks hikayelerimin kahramanı odur. Her gece aklımda sadece o vardır.