Adım Rüzgar. O zaman yaşım 18 idi. Küçük bir büfemiz vardı. Küçüklüğümden beri bu işi sevmiş ve uğraşmıştım. Cebimde sürekli gençlikte olması gerekenden biraz daha fazla param oldu o dönemlerde. Bir gün yine büfemizde, yanımda mahalleden arkadaşlarım Uğur ve Mehmet’le pineklemiş, zaman geçiriyordum. Büfenin önünden geçen o afet üçümüzü de boyun fıtığı edecek derecede güzeldi. Kendimize geldiğimizde, kadın geri dönmüş, benden bir paket sigara istiyordu. Sigarayı uzatırken gözlerimin içine baktığını gördüm. Ben de bakmaktan kendimi alamıyordum. Onun gözlerine uzun süre bakmak, okyanusta boğulmak gibi bir şey idi. Sonradan öğrendim adının İlknur olduğunu. Çok ama çok az balık etliydi. Kumraldı. Yürürken bel kısmı vücudundan ayrı hareket ediyordu. O kadar sexy yürüyordu ki, artık günüm onun dükkana gelmesini beklemek için çıktığım kapı önünde geçiyordu.
Onu her gördüğümde benim ufaklık (Elini siktiğin yeter, artık gerçek ve sırılsıklam bir am istiyorum!) dercesine asilik ediyordu. İlknur’la aradan geçen 1 ay içerisinde sohbet ve muhabbeti ilerlettik dükkana gelip giderken. Zamanında nişanlanmış ve evleneceğini düşünerek birlikte olmuş nişanlısı ile, ama sonra ne olduysa evlenememişler. Hareketleri isterik ve vurdumduymaz olsa da, ondan hoşlanmıştım. Telefon numarasını aldım, artık gün içerisinde, ufak tefek esnaf müşteri muhabbeti beni kesmiyordu çünkü. Onunla birlikte olmak için yanıyordum. Neticede telefondaki muhabbetlerimiz zamanla seks’e ve benimle onun sevgili olmasına kadar ilerledi. Artık bir yolunu bulup onu eve atmalıydım.
Çok heyecanlıydım, buluşma günü geldi çatmıştı. Evdeki herkesi bir şekilde yollamış, kendime rahat bir ortam sağlamıştım. Artık onu eve atabilmek için hiç bir engel yoktu. Otobüsten inerken kalbimin yerinden çıkacağını sandım. Daha önceki ufak tefek ilişkilerden tecrübelerim vardı, ama hepsi yüzeysel, çocukça şeylerdi. Bu defa golü atmaya o kadar yakındım ki, yüreğimin bu heyecana daha fazla dayanamayacağını düşündüm. İlknur ise gayet soğukkanlı ve tüm sexyliği ile karşımda durmuş, o yeşil ve beni boğan gözleri ile gözlerime bakıyordu.
Kısa bir yürüyüşten sonra eve girdik. Yanıma oturmadığı için biraz bozuldum. Dolaptan iki bira kapıp, müziği slow moda aldım ve böylelikle romantik anı kolayca yakaladım. Üzerinde kalçalarını ve amını ortaya çıkarmış bir tayt vardı. Ve onu tamamlamış bir tişört giymişti üstüne. Göğüsleri, sütyeni yırtmak istercesine dik ve davetkardı. Çok çekingen ve heyecanlı olduğumu anlamış olacak ki, ilk o konuşmaya başladı. Biraz havadan sudan bahsettik. Artık daha rahattım ve onu istiyordum. Yavaşça yanına gittim ve “Benimle dans eder misin?” dedim. İlknur, “Sonunun nereye gideceğini biliyorum ve bu teklifini kabul ediyorum!” dediğinde ikimiz de gülmeye başladık.
Vücudu ateş gibiydi. O güzel belinden sarmış, kalçasının hemen üzerinden tutmuş, kendime iyice yapıştırmıştım İlknur’u. Omzuma yasladığı başından dolayı nefesini boynumda hissedebiliyordum. Çenesinden tuttum ve gözlerinin içine baktım. Gözlerimi gözlerinden ve dudaklarından alamıyordum. Yavaşça yaklaştırdım dudaklarımı. Dudaklarını dili ile ıslattı ve gözlerini çok hafif kıstı. Kendini bana bıraktı ve öpüşmeye başladık. O kadar güzel öpüşüyordu ki, kendimi çok acemi hissetmeme neden oldu bu durum. O ellerini boynumdan yakalamış ve saçlarımla oynarken, benim elimin ise halen belinde olduğumu farkettim. Dedim ya, acemilik işte. Bunu farkedince yavaşça kalçalarına indim. Parmaklarımı onu ürkütmeden ve kızdırmadan o harika yuvarlak kalçalarında dolaştırıyordum.
Dolgun kalçalarını yavaş yavaş sıkmaya başladığımda, dili ağzımın içerisinde geziniyordu. Kendimizi kaybetmeye başladığımızı hissettim. Artık daha hoyrat ve sert olup, ipleri elime almalı ve ona erkeğin kim olduğunu göstermeliydim. Aklımda bu düşünceler dolaşırken, İlknur’un bir eli kot pantolonumun üzerinden sikime doğru gitmişti. Demin dansa kalkma teklifini ederken taş gibi sertleşen sikim, onun parmaklarını hisseder hissetmez kalp gibi atmaya başladı. Ayakta sevişirken yavaşça yatak odama doğru götürüyordum onu. Yatağıma geldiğimde yavaşça yatırdım onu ve vücudumun ağırlığını onun o güzel vücudunun üzerine verdim. Artık altımdaydı ve ben neler yapabileceğime dair hiç bir şey bilmiyordum.
Tişörtünü yavaşça çıkardığımda, dantelli beyaz bir sütyenle karşılaştım. Onu da çözdüm ve dudaklarından dudaklarımı ayırıp, yavaşça boynuna ve gerdanına geldim dudaklarımla. O ise boynunu geriye atmış ve neler yapacağımı bekler gibiydi. Göğüslerinin ucuna geldiğimde leblebi gibi sertleşmiş olduğunu ve inanılmaz tahrik edici bir şekilde dikildiğini gördüm göğüslerinin. Uçlarını emiyor yalıyor, bazen dilimle daireler çiziyor ve küçük küçük ısırıyordum.
Artık dayanamıyordum. Sikime söz geçirmek inanılmaz zordu ve kotumdan çıkmak için adeta savaş veriyordu. Dudaklarım halen göğüslerindeyken kemerimi çözdüm. Kotumu çıkardım ve boxerimle üzerine tekrar uzandım. Şimdi rahattım işte. İleri geri hareketlerle, bacaklarının arasına yerleştirdiğim sikimle taytının üzerinden amcığına sürtünüyordum. Yavaşça göğüslerinden aşağı göbeğine indim. Teni mis gibi kokuyordu. Biraz daha aşağı indim ve yanardan tutup taytını yavaşça sıyırmaya başladım. O da kalçasını kaldırıp taytı çıkarmama yardımcı oldu. Beyaz dantelli külodunun üzerinden görünen amcığı benim çıldırmam için bir sebep olabilirdi.
İnce bir çizgi gibi içine girmiş olan külodun üzerine dudaklarımı koydum ve koklayarak küçük küçük ısırmaya başladım. Dizlerini kırmış beni bacaklarının arasına hapsetmişti İlknur. Ellerim göğüslerini okşarken bazen dudaklarına götürüyordum parmaklarımı. Öyle güzel emiyordu ki parmaklarımı, bu bile beni kendimden geçirmeye yeterdi. Bu sefer külodunu yanlardan tutup, çıkarmak için hamle yaptım. Önce ellerimi tuttu, gözlerime yapma der gibi baktı. Sonra, ne olacaksa olsun dercesine, serbest bıraktı ellerimi. Çıkardım külodu ve o mis gibi kokan şahane amcığına tekrar dudaklarımla temas etmeye başladım. Dilimin ıslaklığını amcığının dudakları arasından klitorisinde hissettiği ilk anda verdiği tepki harikaydı. Bacaklarının titrediğini, kasıldığını ve elleri ile başıma baskı yaptığını hissettim.
Sonradan öğrendim ki, daha önce hiç yalatmamış kendisini. İlk kez ben yalıyordum. Emiyor, somuruyor, hatta hızımı alamayıp küçük ısırıklar bırakıyordum sertleşmiş klitorisine. Kendini kaybetmeye başlamış, anlamsız sesler çıkararak, kesik kesik inliyordu. Parmağımı yavaşça göğüslerinden çekip amcığına getirdim ve içine bir parmağımı soktum. Bunu ilk kez yapıyordum ve sikimle gireceğim yeri incelercesine parmağımı amcığının her noktasına değdirip keşfediyordum. Yumuşacık sıcacık ve çok tahrik edici bir kayganlık vardı amcığında. Parmağımı ileri geri yapmaya başladığımda dahada fazla inlemeye, nefesi kesilmeye ve altımda çırpınmaya başladı. Dilimle klitorisini uyarırken, parmağımla içine girip çıkıyordum.
Bu inanılmaz tatlı amcığı yalamayı bırakmaya hiç niyetim yok diyordum ki, şiddetli bir titreme ve inlemelerindeki artış ile boşalmaya başladığını hissettim. Kalçasını bir aşağı bir yukarı indirip kaldırarak, başımı amcığının üzerine elleri ile bastırarak, yaklaşık 1 dakika boyunca kasılıp boşaldı. Onu mutlu edebilmiş olmanın verdiği inanılmaz bir özgüven vardı bende.
Çok uzun sürmeyen bir dinlenmenin ardından, beni yatırıp üzerime çıktı. Dudaklarımdan göğüs ucuma, ordan kasığıma geldi dudakları ile. Boxerimi tutup çıkardığında kemik gibi olmuş sikimin kıpkırmızı olan başı dikkatimi çekti. Yavaşça dilini değirdiği anda soğuk ve tüyler ürpertici bir duygu kapladı heryerimi. Eli ile sikimin gövdesini tutmuş, dudakları ile başını öpüyordu. Çok heyecanlıydım. Daha önce eline verdiğim kızlar olmuştu, ama ilk kez birisi ağzına alıyordu sikimi. Ve çok güzel bir duygu olduğunu anladığım anda, kendime kızdım daha önce neden yapmadım diye.
Artık adam akıllı somuruyordu sikimi. Ellerini taşaklarıma kaydırdı. Ve parmağı ile götümün deliğini okşamaya başladı. Bu işi çok iyi biliyordu. Taşaklarıma dilini indirdiğinde, bu zevkte ne diye sordum kendime. Sikimi bir eliyle sıvazlarken, yumurtalarımı somurup bırakıyor ve göt deliğimde dilini hissettiğimde içim ürperiyordu. Neler olduğunu anlayamıyor, resmen bir zevk girdabında kayboluyordum. Ve daha fazla dayanamayıp boşalmaya başladım. Yüzüme baktı. Gülümsedi ve “Kısa sürdü!” dedi. Utanmıştım. O güven yerini bir utanca bırakmıştı ve kendime çok kızmıştım.
İlknur kalktı, dolaptan ikinci biralarımızı getirdi. Yudumlarken aynı zamanda birbirimizi öpüyor okşuyorduk arada. Bu kızı sevmeye başlamıştım ve bu durum hiç hoşuma gitmiyordu. Kasıklarında dolaştırdığım elim yavaşça bacaklarının arasına gidiyordu. Amcığının üzerine geldiğimde halen ıslak olduğunu görüp şaşırdım. Yavaşça üzerine çıktım ve sikimi ağzına verip, göğüslerinin üzerine oturdum ağırlığımı tam vermeden. Halen amcığı ile oynarken sikimi iyice ıslatmasını istedim.
Yeteri kadar ıslattığını düşündüğümde bacaklarının arasındaki yerimi aldım ve amcığına, pørnølarda gördüğüm gibi yaparak, fırça çekmeye başladım. Sikimin başını amcığının arasına gömüp klitorisine kadar sürtüyordum. Deliğine geldiğimde ucunu sokup geri çekiyordum. İlknur, “Mmmmm!” diye inliyor ve içinde istiyordu sikimi, ama ben biraz eğlenmek istiyordum. Bir süre bu şekilde fırçaladıktan sonra başını yavaşça geçirdim amcığına. “Ne olur sok artık!” dediği anda sert bir hamle ile içine girdim. İlk anda öyle bir çığlık attı ki, korkumdan hemen geri çıkardım.
“Çıkma, devam et!” demeseydi, belki de korkudan üzerimi bile giyinmiş olurdum. Yavaşça geri soktum sikimi içine. Sıcacıktı. Vücudumun heryeri titriyordu. Kısa giriş çıkışlar yapıyordum. Kendisinden beni yönlendirmesini istedim. Kalçalarıma elini attı ve ucuna kadar çıkarıp sokmama neden olan ritmik hareketler yaptı. Ben sinyali almıştım ve hızlanmaya başlamıştım. Kendimi inanılmaz iyi hissediyordum ve boşalmayı hiç istemiyordum. Deli gibi öpüşürken elimle kalçalarını okşuyor, göğüslerinde geziniyor, her yerini keşfediyordum. Heyecandan mı, zevkten mi, bilmiyordum, ama titriyordum…
Birden ellerini omuzlarımdan bastırıp beni altına aldı ve sikimi avuçlayıp amcığına hizaladı. İçine sokmaya başladığı anda, alttan sert bir hamle yapıp hızlıca girdim. O da bu hareketime karşılık göğsümün üzerinde olan tırnaklarını tenime batırdı. Acı çekmiştim, ama aldığım zevkin yanında hiç birşey değildi bu. Hızlıca oturup kalkıyordu üzerimde. Bazen duruyor, hafifçe kalçasını kaldırıyordu. O zaman da ben alttan çalışıp seri bir şekilde sikiyordum o alev gibi amcığını.
İleri geri yaparken tekrar boşalmaya yaklaştığını hissettim. Zevkini arttıracağını düşünerek, kalçalarında olan parmaklarımın birini götünün deliğine yavaşça soktum. İnleyerek kalçasını biraz yukarı kaldırdı ve rahatça ilk boğumuna kadar aldı parmağımı. Bu sırada hırlamaya ve kasılmaya başladı. Benim de gücüm kalmamıştı artık. Bu kadar dayanabilmiş olduğuma şaşırarak, aynı anda ben de amcığına fışkırttım döllerimi…
Kısa bir dinlenmeden sonra İlknur kalktı ve giyinmeye başladı. “Nereye gidiyorsun?” dedim. “İş görüşmesi var, oraya gideceğim!” dedi. Saate baktım, 13:00 olmuştu ve onunla saat 09:00’da buluşmutuk. Üzerini giydi ve dudaklarıma bir öpücük kondurup, çıktı gitti. Bense bu kadınla ilk seks deneyimini kazanmış biri olarak mutlu ve gururlu bir şekilde yatağımda uzanmaya devam ettim…