Evli Kadınlara Hastayım – Erotik Hikayeler

Nalan abla, işe başladığım firmanın yemek ve temizlik işlerini yapan, 39 yaşında, evli, ama çocuğu olmayan bir kadındı. Yaptığı işe ve gelirine göre güzel giyinen, kolundan boynundan altın takıları eksik etmeyen, güzel konuşan, zeki bir kadındı. Sanki bu işi zevk için yapıyormuş gibi bir havası vardı. Sıcakkanlı, cana yakın, çok çalışkan, çok temiz ve harika yemekler yapan Nalan abla, şirkette herkesin sevdiği ve ‘Abla’ diye hitap ettiği bir kadındı. Onu asıl diğer kadınlardan farklı kılan yanı ise, o inanılmaz derecede çekici ve buram buram seks kokan, her erkeğin dikkatini çekmeyi sağlayacak vücuduydu. Uzun boylu, dolgun diri hatlarıyla çok güzel kalçaları ve büyük göğüsleri olan bir kadındı. Özellikle kalçaları çok güzeldi. O güne kadar görmediğim güzellikte olan kalçaları ilk gördüğüm anda dikkatimi çekmiş, çalışmaya başladıktan sonra ise gözüm hep Nalan ablanın vücudunda olmuştu.

Konuşmayı seven bir kadındı, onun bu özelliği benim kibarlığım ve tatlı dilimle birleşince, kısa sürede yakınlaşmıştık. Özellikle haftanın iki günü temizlik için odama geldiğinde sürekli konuşuyor, bu sayede de birbirimiz hakkında bilgi sahibi oluyorduk. Kocasının taksi şoförü olduğunu, çocuklarının olmadığını ve maddi şartlardan dolayı bu işi yaptığını bu sayede öğrenmiştim. Maddi şartları öne süren Nalan ablanın giyimi ve özellikle de altın merakı ise daha çok dikkatimi çeker olmuştu. Bir taksi şoförünün kazandığı parayı az çok biliyordum. Nalan ablanın maaşını da bildiğim için, tüm bunları üst üste koyunca gizlediği bir şeyler olduğu düşüncesine kapılmış, ama pekte oralı olmamıştım. Nalan abla beni ne kadar etkiliyor olsa da, aynı iş yerinde çalışıyor olmamız ve iş harici görüşemiyor olmamızdan dolayı ona karşı bir adım atmaya korkuyordum…

7 ay kadar böyle geçmişti. Nalan ablaya karşı adım atmamı sağlayan olay ise onun bir gün bana sorduğu bir sorudan sonra oldu.

– “Serdar, senin kimsen yok, yalnızlık zor, evlenmeyi düşünmüyor musun?”

– “Düşünmüyorum abla, ama bir gün karşıma senin gibi biri çıkarsa evlenirim!”

– “Benim ne özelliğim var ki?”

– “Çok çalışkansın abla, çok temiz ve çok güzel bir kadınsın, özellikle yemeklerine bayılıyorum!”

– “Teşekkür ederim Serdar! Dediğin kadar güzel değilim, ama yemek konusunda haklısın, sen bir de evde yaptığım yemekleri görmelisin!”

– “Kocan çok şanslı o zaman abla! Ama biz de burada yaptıklarınla idare ediyoruz!”

– “İstersen bir gün sana özel yemekler de yaparım!”

– “Nasıl olacak o dediğin abla?”

– “Haftasonları evdeyim, sen de müsaitsen, bir haftasonu evine gelir sana yemekler yaparım!”

– “Çok isterim abla, ama kocan bir şey demeyecek mi?”

– “Kocam bana karışmaz, dışarı çıkıyorum derim ve sana gelirim!”

– “Öyleyse isterim abla!”

Bu konuşmamız üzerinden birkaç gün geçti. Cuma günü, Nalan abla, “Yarın müsaitsen sana geleyim!” dediğinde, “Olur!” diyebildim. Birbirimize telefonlarımızı verip, evimin adresini tarif ettim ve Cumartesi günü görüşmek üzere sözleştik…

Cumartesi günü öğlene doğru telefonum çaldığında, heyecanla telefonumu açtım. Nalan abla evime yakın bir yere geldiğini söylediğinde, “Hemen geliyorum abla!” diyerek evden çıktım, yanına gittim. Sonra da alışveriş yapmak için bir markete gittik. Yemeklik malzemeler aldıktan sonra evime geldiğimizde, Nalan abla, “Önce bir kahve içelim, sonra da yemeğe başlarım!” dedi. Birlikte mutfağa geçtik. Nalan abla kahveyi yaparken ben onun o harika kalçalarını izliyor, bir yandan da sohbet ediyorduk. Kahvelerimizi içerken:

– “Abla, senin gibi güzel ve zeki bir kadının bu işi yapmasına şaşırıyorum!”

– “Ne yaparsın, kader işte!”

– “Abla bana ne yemek yapacaksın?”

– “Merak etme parmaklarını yiyeceksin!”

– “İş yerinde yiyorum zaten abla, ama böyle bana özel olunca daha farklı olacağına eminim, ama beni alıştırırsan seni her haftasonu çağırırım!”

– “Canın sağ olsun Serdar! Senin iltifatlarını duymak güzel, ben sana yemek yaparım, sen de bana iltifat edersin, gül gibi geçinip gideriz!”

– “Söylediklerim iltifat değil, gerçekler abla! Hatta daha fazlası da var, ama onlar da bana kalsın!”

– “Merak ettim ama!”

– “Abla seni çok beğeniyorum, ama evlisin, o yüzden de her şeyi anlatmam olmaz!”

– “Sen de çok yakışıklısın, ben de seni beğeniyorum, ama işte aramızda yaş farkı var, yoksa birlikte vakit geçirmek için evli olmam sorun değil!”

Nalan ablanın da istekliği olduğunu öğrenmiş ve iyice rahatlamıştım.

– “Abla benim için yaşın önemi yok!”

– “Öyle, ama bak halen bana abla diyorsun!”

– “Çok güzelsin canım!”

– “Bak bu daha güzel oldu, ama önce sana verdiğim sözü tutup yemekleri yapayım, sonra bu konuşmamıza devam ederiz!”

Nalan abla yemekleri yaparken ben de mutfakta onu izliyor, o güzel kalçalarına ve göğüslerine hayran hayran bakıyordum. Nalan abla yemekleri yaparken arada bana, “Canım şunu verir misin? Bunu verir misin?” diye yardım istiyor, ben de istediklerini veriyordum. Yemek hazırlama işi bittiğinde Nalan abla ocağı yaktı.

– “Yarım saate kadar pişer! Biraz oturayım, iş yerinde bütün hafta temizlik yapmanın yorgunluğu var üzerimde! Boynum, omuzlarım, sırtım, belim, bacaklarım, her yerim ağrıyor!”

– “Ahh canım, kıyamam sana! İstersen biraz masaj yapayım?”

– “Valla çok iyi olur Serdar!”

Birlikte salona geçtik, üçlü koltuğa uzanmasını söyledim. Koltuğa yüz üstü uzandı. Boynunu ovarak masaj yapmaya başladım, aşağılara doğru iniyordum. Nalan abla ise sevişiyormuşcasına, “Mmmm, ohhh, hmmm, ahhh, mmmhhh!” gibi inleme sesleri çıkartıyordu. Sırtından sonra beline kadar inmiştim. Beline masaj yaparken, “Devam et, aşağılara da in Serdar!” deyince, o harika kalçalarını ovmaya başladım, oradan da baldırlarına, bacaklarına, sonra da ayaklarına kadar indim…

Masaj bittiğinde Nalan abla doğrulup koltuğa oturdu. O an gözlerim kıyafetini delip dışarı fırlayacakmış gibi sertleşmiş göğüs uçlarına takıldı.

– “Seni alan karı yaşadı Serdar, böyle güzel masaj yapan bir erkeğin kölesi olur kadınlar!”

– “Senin gibi güzel bir kadına masaj yapmak benim için büyük bir keyifti, ne zaman istersen yaparım!”

– “Kocamın bile yapmadığı bir şeyi bana yaptın, çok rahatlattın beni! Umarım seni de arada sırada rahatlatan bir kadın vardır hayatında!”

– “Uzun zamandır kimse yok, uzun zamandır dokunduğum ilk kadın sensin!”

– “Sen de benim gibisin o zaman canım, benim de kocam aylardır elini sürmüyor bana, sen masaj yaparken içim bir tuhaf oldu!”

– “Kıyamam sana! Hadi ben bekar bir erkeğim, ama senin gibi güzel bir kadının böyle olması çok kötü!”

– “Ne yapalım, kader! Ama üzülme, ben artık beni mutlu edecek erkeği buldum, o da mutlu olmak istiyorsa güzel şeyler yaşayabiliriz!”

Nalan abla resmen (Beni sik!) demek istiyordu. Benim de zaten fazla dayanacak gücüm yoktu, “Çok istiyorum!” diyerek Nalan ablayı kendime doğru çekip dudağından öptüm. Nalan ablanın da karşılık vermesi ile ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Nalan ablanın ne kadar aç olduğunu anlamıştım, dudaklarımı öpmüyor resmen ısırıyor, “Sik beni erkeğim!” diyordu. Salonda uzun bir süre öpüştükten sonra odama geçtik. Nalan ablayı soymaya başladım. Sexy sütyeni ve tangası ile kaldığında hayran hayran izledim ve “Bir temizlikçiye göre çok kalitelisin canım!” dedim. “Hepsi senin için erkeğim!” dese de buna pek inanasım gelmiyordu. Sutyenini ve tangasını da çıkarıp, yatağa uzattım ve ben de soyunmaya başladım.

Aletimi göre Nalan abla, “Off erkeğim, o nasıl bir yarrak öyle, öldürür o beni!” dedi. Cevap vermeden yanına yatıp, göğüslerini yalamaya başladım. Göğüsleriyle ilgilenirken, Nalan abla birileri duyar diye aldırış etmeden, yüksek sesle inlemeye, “Hadi erkeğim sik beni!” diye yalvarmaya başlamıştı. Nalan abla cidden çok azmıştı, ben amını da yalamayı istiyordum, ama o göğüs uçlarını yalamama dayanamayarak orgazm olmuştu. Biraz kendine gelince de doğruldu, benim aletimi ağzına alarak yalamaya başladı. Biraz acemice yalıyordu, ama iştahlı tavırları, bana sürekli, “Erkeğim!” demesi hoşuma gidiyordu…

Aletim iyice zonklamaya başlayınca ağzından kurtarıp, Nalan ablayı tekrar sırtüstü yatırdım. Üstüne çıkıp aletimi yavaşça amına soktum. Hepsi girdiğinde acı bir çığlık attı. O attığı çığlık beni daha çok tahrik etti ve hiç ara vermeden sikmeye başladım. Nalan ablayı hızlıca sikiyor, arada göğüslerini yalıyor, boynunu, boğazını, dudaklarını öpüyordum. Nalan abla ise o ilk andaki acının etkisinden kurtulmuş, zevk çığlıkları atıyordu. Uzun bir süre o pozisyonda siktiğim Nalan abla kendinden geçmiş, ikinci orgazmını olmuştu…

Ben de boşalmaya yaklaşmıştım. Onu önümde domaltıp, o harika kalçalarını bir süre izledim. Kalçalarına birkaç tokat atıp, belini sıkıca kavradıktan sonra aletimi amına soktum. Bir süre de o pozisyonda siktikten sonra boşalacağımı anladığımda, amından çıktım ve yerde duran sütyenini alıp içine boşaldım.

Nalan abla yatakta yüzüstü yığılıp kalmıştı, ben de yanına uzanıp saçlarını okşayarak, “Seni ilk gördüğüm anda bunu hayal etmiştim, sağol canım bana hayallerimi yaşattığın için!” dedim. Nalan abla da titreyen sesi ile, “Ben teşekkür ederim Serdar, kadınlığımı hatırlattın bana, büyük bir zevk yaşattın, artık benim kocam sensin, istediğin zaman sikebilirsin beni!” dedi.

Biraz dinlendikten sonra birlikte banyoya girdik, birbirimizi yıkadık. Onun sabunlu vücudunu görmek beni tahrik etti, suyun altında Nalan ablayı bir kere daha siktim. Kurulanıp, çıplak bir şekilde yatak odasına geçtik tekrar. Üstünü giyinen Nalan abla, sütyenindeki döllerimi görünce, gülerek, “Bu ne Serdar?” diye sordu. Ben de, “Sana bir hatıra, göğüslerinde hisset hep erkeğini!” dedim…

Daha sonra yemekleri yemek için mutfağa geçtik. Nalan abla hazırladığı yemekleri bana elleryle yediriyor, sürekli, “Erkeğim!” diyordu. Yemek faslı da bittikten sonra Nalan abla, “Çok geç olmadan ben gideyim Serdar!” dedi. Arabamla onu evine yakın bir yere bırakıp evime geri döndüm.

Pazartesi günü işe giderken, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. Tahmin ettiğim gibi de başlamıştım haftaya. Sabah odama kahvemi getiren Nalan abla, “Erkeğim afiyet olsun!” demiş, dudağımdan beni öpmüş, ben de onun o güzel kalçalarını biraz okşamıştım. Artık iş yerinde yalnız kaldığımızda Karı-Koca gibiydik. Her fırsatta birbirimizi öpüyor, arada birbirimizin vücudunu okşuyor ve bu durum ikimizin de iş ortamında azgın bir halde çalışmasına sebep oluyordu…

O hafta öyle geçti. Cumartesi günü Nalan abla yine yemek yapma bahanesi ile evime geldi. Ama gün boyu yataktan çıkmadan defalarca sikiştik. Bir ay kadar böyle devam ettik, artık ilişkimiz sıkıcı bir hal almaya başlamıştı. Bu durumu Nalan ablaya, “Artık farklı bir şeyler yapmalıyız!” diye dile getirdim. O da, “Biliyor musun Serdar, beni bir kere de iş yerinde sikmeni çok istiyorum!” dedi. Kulağa hoş gelen, ama bir o kadar da sakıncalı bir şeydi bu. “Bunu ben de isterim, ama çok tehlikeli bir şey istiyorsun!” dediğimde, Nalan abla, “Sen bana bırak bu işi, zamanı gelince ben kafama koyduğumu yaparım!” dedi.

Birkaç hafta sonra, Nalan abla yine bir Cumartesi günü evime geldiğinde, “Bu Pazartesi günü beni iş yerinde sikeceksin erkeğim!” dedi. Şaşırmıştım, “Nasıl olacak o iş?” diye sordum. “Yaz geliyor, her sene şirkette detaylı temizlik yapılır, o gün bana yardımcı olması için bir arkadaşımı getiririm. O senin çalıştığın katın kapısını silecek, hem de bizim için nöbet tutacak, o esnada da sen beni sikeceksin erkeğim!” dedi.

Aslında güzel bir plan yapmıştı. Ama aklıma arkadaşı takıldı ve “Arkadaşın içerde sikiştiğimizi anlarsa veya görürse ne olacak?” diye sordum. Nalan abla, “Merak etme, o seni biliyor!” dediğinde çok sinirlendim, “Ya sen salak mısın, böyle bir şeyi nasıl anlatırsın bir başkasına?” dedim. Nalan abla da, “Haklısın erkeğim, ama o benim her şeyimi, ben de onun her şeyini bilirim. Onun kocasını aldattığını da biliyorum, hatta sevgilisi ile arada sırada benim evde buluşurlar, o yüzden rahat ol!” dedi. Nalan abla ne kadar rahat olsa da, ben açıkçası korkmuştum. Ama iş yerinde sikişecek olmanın verdiği heyecan ile fazla uzatmadan, “Sen nasıl istersen!” dedim.

O Pazartesi günü iş yerine gittiğimde ise içimde farklı bir heyecan vardı. Nalan ablanın yanında yardımcı diye getirdiği arkadaşını gördüğümde ise heyecanım daha da arttı. Arkadaşı, Nalan abla ile aynı yaşlarda, biraz daha zayıf, ama aşırı güzel bir kadındı. O gün yemek servisinde Nalan abla herkesin içinde, “Serdar, bugün genel temizlik var, öğleden sonra da senin odana geleceğiz!” dedi. Zekası ile beni şaşırtıyordu doğrusu.

Öğleden sonra Nalan abla dediği gibi odama geldi, arkadaşı da dışarda kaldı. Hızlı olmalıydık. Biraz öpüştük. Nalan abla beni sandalyeme oturttuktan sonra önüme diz çöküp aletimi çıkardı ve yalamaya başladı. Aletimi kıvama getirdikten sonra kalktı. Eteğini beline kadar toplayıp, ellerini masama koyarak önümde domaldı. Eteğin altına külot giymemişti. Vakit kaybetmeden amına geçirdim. Hızlıca ve büyük bir heyecan içinde Nalan ablayı sikiyor, bir yandan da arkadaşının bizi dinlediğini hayal ediyordum…

Bunun çok kısa bir sikiş olacağını tahmin etmiştim, ama hiç sürmediği kadar uzun sürdü. Nalan abla bu sürede sanırım 3 veya 4 kez orgazm olmuştur. Ben boşaldığımda ise Nalan abla fenalık geçirerek resmen yere yığılıp kaldı. Korkmuştum, durumu hiç te iyi görünmüyordu. Kaldırıp, sandalyeye oturttum. Sonra da dışarda sözde temizlik yapan arkadaşını yardım etmesi için çağırdım. Arkadaşı içeri girip kapıyı kapatır kapatmaz, “O ne biçim sikmekti öyle, Nalan’ı neredeyse öldürecektin!” dedi, sonra da Nalan ablayla ilgilendi. Bir bardak su içirdi, kolonya ile bileklerini ovdu ve “Merak etme, birazdan kendine gelir!” dedi. Dediği gibi Nalan abla bir süre sonra kendine geldiğinde, arkadaşı, “Nalan, sen bir lavaboya git elini yüzünü yıka, ben temizliğe devam ederim!” dedi.

Nalan abla lavaboya gidince, arkadaşı bir kağıda telefon numarasını yazıp bana verdi ve “Akşam müsait olduğunda beni ararsan seninle konuşmak istediğim şeyler var, ama bu aramızda kalsın lütfen!” dedi. O an ben, Nalan ablanın güvendiği arkadaşının da benimle birlikte olacağını düşünerek, “Tabi canım!” deyip, kağıdı cebime koydum. Bir süre sonra Nalan abla da kendini toparlamış olarak odama geldi. Birlikte odamı (göstermelik) temizledikten sonra odamdan çıkıp gittiler…

Leave a Reply