Karımın Stajyer Asistanı

Merhabalar, Ben Murat. 32 yaşındayım 5 senedir evliyim. Ben bir yazılım firması kurdum ve kendi işimi yapıyorum. Eşim ise büyük bir firmada insan kaynakları uzmanı olarak çalışıyor. Severek evlendik ve evlenirken hayatımı sonuna kadar bu kadınla geçirmek istediğimi düşünerek tereddüt bile etmedim. Buraya yazacak herhangi bir seks hikayem olacağı hiç aklıma gelmezdi. Hele ki onun stajyeri olan bir sekreter seks hikayesinin başrollerinden biri olacağımı aklımın ucundan geçirmezdim. Ama olaylar pek benim kontrolümde gelişmedi.
Eşim genel olarak yoğun çalışır ve çoğu zaman eve de iş getirir. Hatta eve getirdiği işlerde ona olabildiğince yardımcı olmaya da çalışırım. Karımın çalıştığı firma büyük olduğu için işe girişler ve başvurular oldukça fazla olur. Bu sene üniversiteden yeni mezun olan ve şirkette stajyer olarak başlayan bir kız vardı. Adı Aysu olan bu kız, insan kaynakları alanında çalışmayı isteyen ve karımın yanında staj yapmaya başlayan genç, tatlı ve iyi bir kızdı. Şirket dışında da bazen eşimle birlikte bize gelir ve evde çalışmaya devam ederlerdi. Özellikle başvuran özgeçmişleri listeleme, excell tablosu olarak sınıflandırma ve belirli pozisyonlar için değerlendirme işlerini birlikte yaparlardı. Ben de çoğunlukla yanlarında olur ve onların çalışmalarını izlerdim. Eşimle oldukça yakınlaşan bu yeni kız, eve sık gelir, bazen hep beraber yemek yer sohbet ederdik. Onların yaptığı işle dalga geçtiğim, espri yaptığım hep beraber güldüğümüz eğlenceli bir ortam oluşurdu.
Bir gün yine onlar evde yemek masasının üzerinde çalışıyordu. Onlar yan yana otururken, ben de karşılarına oturdum. Belki bir sohbet ederiz, ortamı belki biraz şenlendiririm diye düşündüm. Biraz sohbet ettikten sonra tam bacaklarımın arasında bir ayak hissettim. Direk karımın gözlerinin içine baktım. Hınzır bir şekilde gülümseyip göz kırpınca karımın yaramazlık yapmak istediğini anladım. Ayağıyla sikimi okşayıp beni çıldırtmaya çalışıyordu ve üstelik bundan oldukça da keyif alıyor gibiydi. Ben de onun bu küçük oyununa ayak uydurmak için pantolonun fermuarını indirim çaktırmadan sikimi dışarı çıkardım. Masanın altından ayağıyla bana mastürbasyon yapıyordu. İşte tam o an beni şaşkınlıktan deliye çevirecek bir şey oldu. Karım “bir lavaboya gidip geliyorum” diyerek masadan kalktı. Fakat o ayak hala sikimin üstündeydi.
Ne olduğunu anladığım an kıpkırmızı oldum ve ne yapacağımı bilemedim. Aysu gülümseyerek gözlüğünün üstünden bana bakıyordu. Ben hemen kendimi toparlayıp ayaklarımı kapattım. Sikimi pantolonun içine soktum. “Ne yapıyorsun” sen diye sert bir üslupla sordum. O da sadece şaka yapmak istediğini söyleyerek bunun komik olduğunu belli etmek için güldü. O ara karım lavabodan geri gelince konuşmayı kesmek zorunda kaldık. Böyle bir şeyin varlığından haberdar olsa onun gözünde kaybettiğim saygınlığımı ve samimiyetimi bir ömür düzeltemezdim. Karım bir şey anlamasın diye bir 5 dakika daha oturup, çalışmam gerektiğini söyleyerek kalkıp gittim
O gece neredeyse hiç uyuyamadım. Çünkü hayatım boyunca böyle şaşkınlık yaratacak ve bu kadar aptal yerine düşecek bir şey yaşamamıştım. Ne yalan söyleyeyim 20’li yaşının başında biri tarafından arzulanmak gururumu okşadı ama karımın korkusu daha ağır basıyordu. O yüzden o günden sonra onlar evde çalıştığı zaman ya bir bahane bulup dışarıda olurdum ya da erkenden yatağa girer film falan izlerdim.
Bu olayın üzerinden yaklaşık 1 ay geçmişti. Eşimin teyzesi rahatsızlandığı için izin alıp Bursa’ya onun yanına gitti. İş yüzünden ben gidemedim ama haftaiçi bir günlüğüne ziyaret edip döndüm. O akşam eşim aradı ve televizyonun önünde özgeçmişlerin olduğu bir dosya olduğunu, onu Aysu’ya vermem gerektiğini söyledi. Aysu işten sonra çıkıp uğrayacakmış. Benim için tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Aysu işten çıkıp da gelmedi, gece 1140 gibi geldi. Ben kapıyı direk elimde dosyayla açtım. Amacım kapıdan dosyayı vermek ve göndermekti. Kapıyı açtığımda Aysu’yu mini ve dar bir elbise ile, geniş göğüs dekoltesi, açık saçları ve sade makyajı ile gördüm. Dosyanın elimde olduğunu görmesine rağmen “girebilir miyim” diye sordu. İçeri davet ettim. Elbisesi, daha doğrusu vücudunu komple ortaya çıkaran elbisesinin altındaki vücudu beni benden aldı. Gelmeden önce hemen gelip gitmesini isteyen ben, şimdi biraz daha kalsa ne güzel olur diye düşünmeye başladım. Bu yüzden de kahve teklif ettim. Ben mutfağa gidip kahve yaparken o da arkamdan gelip, mutfaktaki kahvaltı masasına oturdu.
Kendimi çok büyük bir çıkmazda hissetmeye başladım. Mantığım diyordu ki “karını düşün, bunu yaparsan bir daha hiçbir zaman eskisi kadar mutlu olmayabilirsin” ama hormonlarım sürekli olarak onu arzuluyordu. French Press ile yaptığım kahveyi kupalara doldurdum. Onun bardağını masada tam onun yanına koydum. Ben kahveyi bırakınca elimi tuttu. Aysu’nun yüzüne baktım, o da tam gözlerimin içine bakıyordu. Bakışlarımızı kaçırmadan tuttuğu elimi bacağının üstüne koydu. O kadar yakındık ki derin nefeslerini duymakta hiç zorlanmıyordum. Bacağının üzerindeki elimi çok yavaş hareketlerle yukarı, bacak arasına doğru ilerletmeye başladım. Yüzünü daha da bana yaklaştırdı. Dudaklarımızın arasında sadece bir parmak genişliğinde bir mesafe kalmıştı. Artık ne olacaksa olsun diyerek dudaklarını öptüm. Aysu hemen karşılık verdi, rujlu dudakları oldukça yumuşak, sıcak ve biraz nemliydi. Ellerimse artık bacaklarının arasındaki ıslaklığa ulaşmıştı. İç çamaşırının üzerinden amının dudaklarına dokunduğum da öpüşmenin arasında “ııhhh” gibi bir ses çıkardı. Bu ses bir insanı en fazla ne kadar tahrik edebilirse o kadar tahrik oldum. Bir yandan öpmeye devam ediyor, bir yandan da iç çamaşırı aşağıya çekip çıkarmaya çalışıyordum. İç çamaşırını çıkarttım ve tekrar masanın üzerine oturttum. Öpmeye devam ederken ben de bacaklarının arasında dikiliyordum. Ben onu öperken o da kemerimi açmaya çalışıyordu. Pantolonumu ve boxerımı aşağıya indirdi.
Dudaklarımız neredeyse bir an bile ayrılmamıştı. Bir yandan da sikimi avucunda tutuyor, aşağı yukarı doğru sıvazlıyordu. Dudaklarını dudaklarımdan ayırdı ve hafif geriye doğru yaslandı. Bunu yaparken bacakları da biraz havaya kalkmıştı. Vücut diliyle artık içime gir diyordu. Sikimi amına dayayıp biraz sürtmeye başladım. Aysu’nun inlemeleri daha o aşamada başladı. İlk başta numara yaptığını düşündüm ama hızlı nefes alıp vermesi bunun numara olmadığını söylemek için yeterliydi. Daha fazla oyalanmadan yavaş yavaş içine girdim. Bir yandan da ayak bileklerini tutup, ayaklarının inmemesini sağlıyordum. Yavaş bir şekilde gidip gelmeye başlayınca kollarımdan tutup sıkmaya başladı. İnlemeleri gittikçe artmaya devam etti. Ben elimde olmadan gittikçe hızlanan ritimde gidip gelmeye devam ettim. Biraz yorulduğumu hissedince bileklerini bıraktım. Ama o ayaklarını indirmek istemediği için belime sarmaya çalıştı. Hala küçük elleri ile kollarımı sıkmaya devam ediyordu. Sikimi içinden çıkarmadan belinden kavradım ve kucağıma aldım. O da kollarını boynuma dolayarak tutunmaya çalıştı. O şekilde yatak odasına gittik ve yorgunluktan bitap düşüp uyuyuncaya kadar sevişmeye devam ettik.
Aysu hala karımın yanında çalışıyor. Geçen gün sevgilisini de getirip bizle tanıştırdı. Ama hala ikimiz arasında çok güçlü bir cinsel çekim var ve bunun önüne geçebilmek mümkün değil. Ufak kaçamaklar için sürekli fırsat kolluyoruz.

Leave a Reply